24 Kasım 2013 Pazar

~ Mediha Öğretmen ve Küçük Mustafa ~


Hepimizin hayatında bazen hüzünlü, bezen sevinçli, bazen de buruklukla dolu dönemleri mutlaka olmuştur. 
O dönemlerde herkes mutlaka tutunacak bir dal aramıştır. Bu dal, ya ailedir, ya en yakın arkadaştır, ya bir akrabadır, ya da dost bilinen bir eldir. O dost el olarak tutulan dalın sağlamlığı, insan hayatının şekillenmesine yol açacağı gibi, kararmasına da neden olabilecek bir durum oluşturabilir.
İnternette dolaşan bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Gerçek mi, değil mi, bilemiyorum. Yalnız, içerisinden alınacak ya da alınması gereken bir ders olduğu için, hayal mi gerçek mi olduğunun fazla da önemi yok bence. Yeter ki, almamız gereken dersi alalım. Gelin birlikte okuyalım;

              ~ Mediha Öğretmen ve Küçük Mustafa ~

Okulun ilk gününde 5.nci sınıfın önünde dururken, Mediha Öğretmen çocuklara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi.
Ancak bu imkansızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış ismi Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı. Mediha Öğretmen bir yıl önce Mustafa yı izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle bir noktaya geldi ki, Mediha Öğretmen onun kağıtlarını büyük bir kırmızı kalemle işaretlemekten, kalın çarpılar (x) yapmaktan ve kağıdın üstüne büyük " F" (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu. 

Mediha Öğretmenın okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi gerekiyordu ve Mustafa'nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı. 

Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: 
Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli? 
İkinci sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok  seviliyor ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evde ki yaşamı mücadele içinde geçiyor.?

Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı:
Mustafa nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek.?

Mustafa'nın dördüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: 
"Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor.Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.?Bunları okuyunca, Mediha Ögretmen problemi kavradı ve kendinden utandı. 

Öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kağıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile çok kötü hissediyordu. Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Mustafa'nın hediyesi bir marketten aldığı kalın, kahverengi ambalaj kağıdı ile beceriksizce sarılmıştı. Mediha Öğretmen onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Mediha Öğretmen pakette taşlarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar güzel olduğunu soylediginde çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için en sona kaldı. 

Öğretmenim bugün aynı annem gibi kokuyorsunuz. Çocuklar gittikten sonra, Mediha Öğretmen en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma, yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları eğitmeye başladı. Mediha Öğretmen, Mustafa'ya özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Onula daha fazla ilgilenmeye başladı. Mustafa sınıfta ki en zeki çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, Mustafa onun gözdelerinden biri idi. 

Bir sene sonra, Mediha Öğretmen kapısının altında Mustafa'dan bir not buldu, ona hala tüm yaşamında sahip olduğu en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Altı yıl sonra Mustafa'dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hala hayatındaki en iyi öğretmeni olduğunu yazmıştı. Bundan dört yıl sonra, bazı zamanları zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında Universiteden yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Yine Mediha Öğretmen'in tüm yaşamındaki en iyi veen degerli öğretmeni olduğunu yazmıştı. Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu kez fakülte iplomasını aldıktan sonra, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini, yuksek lisans yapacagını acıklıyordu. Mektupta onun hala karşılaştığı en iyi ve en guzel öğretmeni olduğunu yazıyordu. Ama simdi ismi biraz daha uzundu.

Mektup söyle imzalanmıştı, 

"Prof. Dr. Mustafa Yılmaz" ( Tıp Doktoru)

Öykü burada bitmiyor. Görüyorsunuz, ortaya çıkan başka bir mektup var. Mustafa bir kızla tanıştığını ve onunla evleneceğini söylüyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini açıklıyordu ve evlenme töreninde Mediha Öğretmen'in damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Şüphesiz Mediha Öğretmen bunu kabul etti. Ve tahmin edin ne oldu?

Taşları eksilmiş olan o bileziği takti. Dahası, Mustafa nın annesinin süründüğü parfümden sürdü. 
Birbirlerini kucakladılar ve Dr. Mustafa, Bayan Mediha nın kulağına şöyle fısıldadı, "Bana inandığınız için teşekkür ederim, öğretmenim. 
Bana önemli olduğumu hissettirdiğiniz ve bir fark meydana getirebileceğimi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim"

Mediha Öğretmen, gözlerinde yaslarla söyle fısıldadı: "Mustafa, senin hakkında yanlış kanaate sahiptim. Bir fark meydana getirebileceğimi bana öğreten sensin. Seninle tanışıncaya dek, nasıl öğreteceğimi bilmiyordum". dedi...
__________________________________________

Eğitimin, öğretimden önce gelmesi gerektiğini, küçük bir dikkatin insan hayatında nasıl büyük bir önemi olduğunu gösteren, kısa bir hikaye. Dediğimiz gibi ama doğru, ama yalan. İçinde, gerçek olabilecek ve ders alınabilecek, daha doğrusu yaşamı şekillendirebilecek bir duygu saklı. Önemli olan da bunu yakalayabilmek....

Eğitime ve Öğretime Gerçek Anlamda Emek Veren, Sadece Akla Değil, Ruhlarımıza da Hitap Ederek, Sevgi İle İlim Öğretme Gayretinde Olan Bütün Öğretmenlerimize Teşekkür Ediyoruz. Allah (C.C) Razı Olsun ve Onların Sabrını Arttırsın İnşaAllah...

(Silinen eski blogumda bu hikayeyi paylaştığımda yabancı bir kitapta geçtiğini ve ülkemizde bu şekilde uyarlandığını yazan bir yorum almıştım)


13 Kasım 2013 Çarşamba

~ ÂŞÛRÂ GÜNÜ ~

    

ÂŞÛRÂ GÜNÜ MEYDANA GELMİŞ VE GELECEK BÂZI MÜHİM HÂDİSELER

Muharrem ayının onuncu günü Âşûrâ günüdür. Âşûrâ gününde çok büyük ve mühim hâdiseler meydana gelmiştir. Fakîh Ebu’l-Leys Hazretleri’nin Tenbîhü’l-Gâfilîn kitabında rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Âşûrâ günü meydana gelen hâdiselerden bâzıları şunlardır:

1. Göklerin ve yerin yaratılması,
2. Âdem aleyhisselâmın tevbesinin kabul edilmesi,
3. Nûh aleyhisselâmın gemisinin karaya oturması,
4. Mûsâ aleyhisselâmın, Firavun’un şerrinden kurtulması ve Firavun’un helâk olması,
5. İbrâhim Aleyhisselâmın dünyâya gelmesi ve ateşten kurtulması,
6. Eyyûb aleyhisselâmın hastalıktan şifâ bulması,
7. Yûnus aleyhisselâmın balığın karnından kurtulması,
8. Süleyman aleyhisselâma saltanat verilmesi,
9. Hz. Hüseyin (r.a.)’in şehîd edilmesi.
10. Kıyâmetin kopması da Âşûrâ günü olacaktır.

~ ÂŞÛRÂ GÜNÜ NELER YAPILIR? ~

• O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur.
• En az on müslümana birer selâm veya bir müslümana on defa selâm verilir.
• Fakir fukarâ sevindirilir.
• O gün gusledenler, bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
• 10 defa şu duâ okunur: “Sübhânallâhi mil’el-mîzân. Ve müntehe’l-ılmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-arş.”
• Âşûrâ gününe mahsus olmak üzere kuşluk vaktinde 2 rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur.

Namazdan sonra da 100 defa şu salevât-ı şerîfe okunur:

“Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhın ve İbrâhîme ve Mûsâ ve Îsâ vemâ beynehüm mine’n-nebiyyîne ve’l-mürselîn. Salevâtü’llâhi ve selâmühû aleyhim ecmaîn.”

• Öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır. Her rek’âtte 1 Fâtiha, 50 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra:

70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe, 70 defa da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm” denilir. Sonra da ümmet-i Muhammed’in hidâyeti ve halâsı, kurtuluşu için duâ edilir.
(Kaynak : (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)

       
 ~ Aşûrâ Günü Namaz ~

Amma Âşûrâ günü varid olan namazla alakalı: Şeyh Abdülkadir (k.s.) Hazretlerİ’nin, İbnü Abbas (r.a.) Hazretlerinden rivayet ettiği uzunca bir hadîs-i şeriftir. Hadis-i şerîfin sonlarına doğru şöyle denilmektedir:
-”Kim Aşûra günü dört rek’at namaz kılar, her rek’atında Fatiha sûresini bir kere ve Ihlâs sûresini elli kere okursa, Allah onun elli yıllık günahını bağışlar. Gelecekte Allah ona, mele-i a’Iâda (yüceler yücesinde) nurdan bin mimber yapacaktır.”

Aşûra gecesini ihya etmek (ibâdet ile geçirmek) müstehabtır.

“Kim Aşûra gecesini ihya ederse (ibâdetle) geçirirse, sanki mukarrabîn meleklerin ibadetiyle Allah’a ibâdet etmiş gibi sevâb alır.” İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri Tercümesi cilt 1


Sayfamda paylaştığım dini konular ve bilgilerin bir çoğu "Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat" tan alınmıştır. Kaynak göstererek her zaman belirtiyorum. Fazilet Takvimi için istifade edilen kaynakları bu linkten öğrenebilirsiniz... Selam ve Dua ile...

9 Kasım 2013 Cumartesi

~ İzlemeye Değer İbretlik Bir Yapım ~

Çok film seyreden biri olmasam da; bu filmden çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Bizim inancımıza göre farklı olan 2-3 yeri hariç, mükemmel... "Mecâzi aşktan İlahi aşka geçiş!" ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi... Mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız... Tavsiyemdir, vakit bulduğunuzda izleyin...!



God is near/ Allah yakındır- 2006 İran

Köyündeki insanlar Rıza'yı pek aklı başında olmayan bir genç olarak biliyorlar. Rıza anayol selden zarar gördüğü için motosiklet-taksiciliği yaparak insanları taşımaktadır. Bu esnada yolculardan biri olan köyün yeni öğretmenine aşık olur. Öyle bir aşk ki onu gerçekten divane eder.




Mucizevî bir deneyimle sonlanan "Hüdâ Nezdik Est" (Allah Yakındır), Ali Veziriyan'ın aşkı ruhanî ve irfânî bir bakış açısıyla incelemesidir.

Mecâzî ve İlahî aşk konulu film, Veziriyan'a İran 25. Uluslararası "Fecr Film Festivali"nde (2007), en iyi yönetmen ve İtalya'da 10. Din ve Günümüz Film Festivalinde (2007) "Don Tonino Bello" ödülünü kazandırmış.


AŞK; bir kerede olsa başımıza muhakkak gelmiştir ve biz Allah'ın yardımı ve inayetiyle atlatmışızdır...! Hamdolsun.... 


3 Kasım 2013 Pazar

~Yeni Hicri Yılımız Hayırlı Olsun~

Yeni Hicri yılımızı (1435) tebrik eder, tüm İslam alemine huzur, barış ve bereket getirmesini temenni ederim.. Selam ve dua ile..
                                     

MUHARREM AYI

Tevbe Sûresi’nin, 36. âyet-i kerîmesinde; (meâlen)

“Muhakkak ki; Allâhü Teâlâ katında ayların sayısı, Cenâb-ı Hakk'ın kitabında gökleri ve yeri yarattığı günden beri on ikidir. Bunlardan dördü haram olanlardır...” buyrulmuştur. Bu aylar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Bunlara eşhuru hurum; (haram aylar) denilir.

Bu aylarda yapılan isyanın günahı diğerlerinden daha şiddetli, ibadetin sevabı diğerlerinden daha kıymetli olduğundan öbür aylardan daha fazla hürmet edilmesi lâzım gelir. (Elmalılı tefsirinden)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Muharrem ayından bir gün oruç tutan kimseye, bir gününe karşılık otuz günlük sevab vardır.” buyurmuştur.

Bir başka hadîs-i şerîfte; “…Ramazan orucundan sonra oruçların en faziletlisi Muharrem ayında tutulan oruçtur.” buyrulmuştur.

MUHARREMİN BİRİ İLE ONU ARASINDA KILINACAK NAMAZ


Muharrem ayının 1’i ile 10’u arasında bir defa olmak üzere, 2 rek’atte bir selâm vererek 6 rek’at namaz kılınır. Bu namaz akşamla yatsı arasında kılınabileceği gibi, bu vakitte kılınamadığı takdirde yatsıdan sonra da kılınabilir. Namaza şöyle niyet edilir:

“Niyet eyledim Yâ Rabbi senin rızâ-yı şerîfin için namaza. Herhangi bir komşumun ve din kardeşimin veyâ herhangi bir kimsenin bana hakkı geçmiş ise bu hakkın ödenmesi için.” Allâhü Ekber…

1. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Âyetü’l-Kürsî, 11 İhlâs-ı Şerîf.

2. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 10 İhlâs-ı Şerîf.

3. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 1 Elhâkümü’t-tekâsür, 11 İhlâs-ı Şerif.

4. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 10 İhlâs-ı Şerîf.

5. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 3 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 11 İhlâs-ı Şerîf.

6. rek’atte: 1 Fâtiha-i Şerîfe, 10 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra duâ edilir. 

(Duâ ve İbâdetler)