25 Ekim 2013 Cuma

~ Kız Çocuğu Bir Nimettir ~



Kız çocuğu olunca üzülmek, hele hele anneyi suçlamak çok yanlıştır.
Kur’an-ı kerimde:“Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allahtır.” buyuruldu.(Şûra 49, 50).

Peygamber efendimiz: “Kız çocuklarını hor görmeyin.” buyurdu. Hor görmek dini bilmemekten ileri gelir. Hayırlı evlad istemelidir. Hayırlı olmadıktan sonra, kız veya erkek olmuş ne fark eder?

Dinimizde, kadının ve kız çocuklarının fazileti büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:


“Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!” (Hakim)

“Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü Teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.”*(Taberânî) 

“İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.” (İbni Mace)

“İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.” (Tirmizî)

“Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allah, rahmetle nazar eder. Allah, rahmetle nazar ettiğine de azab etmez.” (Haraiti)

“Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiği meyveyı, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına versin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayanlar gibi sevap kazanır. Allah korkusundan ağlayanın bedeni de Cehenneme haram olur.” (İbni Adiy)

''Üç kızına ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan,yedirip giydiren,elbette cenneti kazanır'' (Ebu Davut)

''Üç kız veya kızkardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teala cennete koyar. Ashabı kiramdan biri iki tane olursa yine aynı mıdır diye sual edince peygamber efendimiz evet iki tane olursa yine aynıdır buyurdu.Başka birisi ya bir tane olursa diye sual etti.Cevabında buyurdu ki bir tanede olsa gene aynıdır.(Hakim,Haraiti)

Allah'ın Selamı, Rahmeti, Bereketi, Mağfireti Üzerimize Olsun, Cuma'mız Mübarek Olsun. Selam ve Dua İle...

15 Ekim 2013 Salı

~ Kurban Bayramınız Mübarek olsun ~



Kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi yüce Allah’a (c.c) sonsuz şükürler olsun... Kurban Bayramı bereketiyle, bolluğuyla gelsin... Ülkemiz, İslam alemi ve bütün insanlık için iyilik ve hayırlara vesile olsun inşaAllah...

Cenab-ı Hak yaptığımız ibadetleri ve keseceğimiz kurbanları rızasına muvafık eylesin, dualarımızı Arafat’taki dualara karışmasına ve Rabbin katına yükselmesine vesile kılsın... Tüm Ümmet-i Muhammed'in Kurban Bayramı Mübarek olsun...


14 Ekim 2013 Pazartesi

~TEŞRÎK TEKBÎRİ - KURBAN KESEMEYENLER NE YAPMALIDIR?~


“Elbette o kurbanların ne etleri, ne kanları Allâh’a erecek değildir. Ona sizden ancak takvâ erecektir...” (Hacc Sûresi, âyet 37)

Hz. İbrâhim (a.s.) Hz. İsmâil’i (a.s.) kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâil (a.s.) “Allâhü ekber Allâhü ekber” dedi. İbrâhim (a.s.) bu tekbîri işitince, “Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmâil (a.s.) da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu.

Teşrîk tekbîri, teşrik günlerinde alınan tekbir demektir. Mükellef olan her müslümana vâciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyeti teşrik tekbirine işâret etmektedir.

Zilhiccenin dokuzuncu günü arefedir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün ki, zilhiccenin 13’üncü, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbir alınır. Toplam yirmi üç vakit eder.

Sol tarafa selâm verildikten sonra ara vermeden, daha yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünyâ kelâmı konuşmadan tekbir getirmek lâzımdır. Teşrik tekbirini okumakta; münferid (namazını yalnız kılan), imâm, cemâat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes aynıdır. Namazın başında imâma yetişemeyen kimse de lâhık gibi yetişemediği rek’atleri kazâ edip selâm verdikten sonra bu tekbiri okur.

KURBAN KESEMEYENLER NE YAPMALIDIR?


Kurban kesmeye mâlî vaziyeti müsâit olmayanlar, bayramın birinci günü öğleden sonra altı rek’at namaz kılarlar.

Namaza şöyle niyet edilir: “Yâ Rabbi, âciz kulun kurban kesemedi. Kurban yerine şu vücûdumu huzûrunda yere sererek kurban ediyorum. Beni de kurban kesenler meyânına kabul eyle.”

1. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İnnâ enzelnâhü…,

2. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İnnâ a’taynâ…,

3. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn…,

4. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İhlâs-ı şerif,

5. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Felâk Sûresi,

6. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Nâs sûresi okunur.

Her iki rek’atte bir selâm verilir.

Kaynak : Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat


11 Ekim 2013 Cuma

~Kurban Kesmenin Ehemmiyeti~



Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) Efendi hazretleri kurban ibadetinin ehemmiyetini beyan sadedinde buyurmuşlardır ki:

1-Kurban kesmek gadab-ı ilâhîyi söndürür
2-Rızâ-i ilâhîyi celbeder.
3-Kurban çok kesilen bir memlekette harb olmaz.
4-Eğer bir insan hali vakti yerinde olup da kurban kesmezse, Hz Allah (cc) kurbandan akacak kanı onun ya kendinden veya çoluk-çocuğundan veya malından ticaretinden servetinden varlığından mutlaka bir kan çıkaracaktır.
5-Kurbanda çoluk çocuk ve fakir ve fukara için umumi bir maslahat ve mutlak bir menfaat vardır. Şu sözümü isterseniz defterinize not edin. Sağ olur da bir daha ki sene gelirsem sorarım anlatırsınız. Doktorlar bıçaklarını bilemiş, ameliyat masası başında kurban kesmeyen insanları bekliyor. Kurbanda umûmî bir maslahat ve mutlak bir menfaat vardır. Kurban bayramında afv-ı umûmî tecellî eder”. (Ziya Sunguroğlu notları)


Büyük Allah dostları, Evliyâullâh; bu hususta çok ihtiyatlı hareket etmişler ve insanlara işin ehemmiyetini beyân etmişlerdir. Hattâ Süleyman Hilmi Tunahan efendi hazretleri de, talebelerine ve etrâfındakilere; Eğer bir kimse bir sene içerisinde borcunu ödeyebilecek durumda ise, borç para alıp yinede bu kurban ibâdetini ifâ etmesinin daha güzel ve kendisi için madden ve manen çok menfaatli olacağını ehemmiyetle tavsiye ve telkîn buyurmuşlardır.





KEVSER SURESİNİN TEFSİRİ

Kurban mali bir ibadet olup Cenab-ı Hakkın rızasını kazanmak için kesilir. Kurban Hanefi mezhebine göre vaciptir. Çünkü Allahü teala Kevser süresinin ikinci ayetinde


بسم اللَّهِ الرحمن الرحيم
إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَفَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْإِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ

“Rabbin için namaz kıl, kurban kes” buyurmaktadır
Kurban" Fıkıhta (Udhiye) demektir. Bu "ümniye" veznindedir. "Kaziyye vezninde dâhiye" de denir. Bayram günleri kesilen, hayvanın ismidir.

Biz buna kurban diyoruz. "Uhdiye" nin çoğulu "Adâhi" , Dahiyenin çoğulu da "dahâyâ" gelir.
Kurban kesmeye tadhiye denir ki: İbadet ve tâat niyetiyle, belli vakitte belirli hayvanı, boğazlamaktan ibarettir. Buna zebh ve nahr da denir.


Belirli hayvandan maksat; koyun, keçi, sığır ve deve gibi şer'an kurban edilmesi caiz olan hayvanlardır. Belli vakitten maksat, kurban bayramı günleridir. Kurbanın hükmü dünya'da bir vacibi yerine getirmek, âhirette sevap kazanmaktır. Sebebi ise vakittir. Vakit tekrar ettikçe kurban kesmenin vücubu da tekerrür eder. (Sünen-i Ebu Davud 10/453)





10 Ekim 2013 Perşembe

?...




İlk yağmur damlası düştü
Kuru yapraklarına güzün.
Ardında kış kıyamet, dert hüzün.
Alın yazısı hepsi, kısmet.
Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün,
Kim bilir kaç günü kaldı ömrümüzün?...



5 Ekim 2013 Cumartesi

ZİLHİCCE AYI VE ZİLHİCCENİN İLK ON GÜNÜNDE NE YAPILIR?




“Allâhü Teâlâ’ya -içinde kendisine ibadet olunan- en sevimli günler Zilhicce’nin (ilk) on günüdür. Her bir gününün orucu bir senelik oruca, her gecesinin ihyası da Kadir Gecesi’ni (ibâdetle) ihya etmeye denktir.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)

Bu akşam idrâk edeceğimiz kamerî ayların 12’ncisi olan Zilhicce ayı, İslâm’ın beş esâsından biri olan hac farîzasının îfâ edildiği umûmî af ayıdır. Arafât’a çıkıldığı, Allâh için milyonlarca kurbanın kesildiği ve bir senelik hesapların görülüp amel defterlerinin kapandığı mukaddes bir aydır.

Zilhiccenin birinci on gecesi “leyâlî-i aşere” yâni 10 mübârek gecedir. Bu ayda, noksanların tamamlanması için istiğfâr, salevât-ı şerîfe, diğer duâlar ve tesbîh namazına devamda hayır vardır.

Hacca gidemeyen mü’minlerin bu günlerde oruç tutmaları çok büyük fazîlettir. O bakımdan Kurban bayramından evvel dokuz gün oruç tutmalı, 10. günü kurban kesilinceye kadar bir şey yemeyip kurban etinden yemelidir. Bu mendubdur. Hiç olmazsa 8’inci gün ile beraber, 9’uncu günü (Arefe günü) oruçlu olmak lâzımdır.

Arefe günü sabah namazından bayramın 4’üncü günü ikindi namazına kadar, bütün farz namazların arkasından Teşrîk tekbîri (Allâhü Ekber Allâhü Ekber, Lâ ilâhe ilallâhü vallâhü ekber, Allâhü Ekber ve lillâhil-hamd) okumak kadın-erkek her mükellef Müslümana vâciptir.

ZİLHİCCENİN İLK ON GÜNÜNDE NE YAPILIR?

Zilhicce ayının birinden onuna (yâni Kurban Bayramının ilk gününe) kadar, her gün sabah namazlarından sonra:

10 salevât-ı şerîfe:

“Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed.”

10 istiğfâr:

“Estağfirullâhe’l-Azîm el-Kerîm ellezî lâ ilâhe illâ Hüve’l-Hayye’l-Kayyûme ve etûbü ileyk ve nes’elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidâyete lenâ innehû hüve’t-Tevvâbü’r-Rahîm.”

10 tevhid:

“Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okunur.

Kaynak : (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)


~ İKİ HADİS-İ ŞERİF ~



Âhir Zamandaki İnsanların Evsafı:

İmam Ahmed b. Hanbel... Abdullah b. Amr'dan rivayet etti ki; Rasûlul­lah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Allah şeriatini yeryüzü halkının elinden alın­caya kadar kıyamet kopmayacaktır. (Şeriat alındıktan sonra) dünyada iyiliği benimsemeyen, kötülüğü reddetmeyen ayak takımı ve serseri kimseler kalır."

Ahmed b. Hanbel, 2/210 İbn Kesîr, Ölüm Ötesi Tarihi, Çağrı Yayınları, İstanbul, 2001: 156.


Değersiz Kimselerin Söz Sahibi Olmaları Kıyamet Alâmetlerindendir:

İmam Ahmed b. Hanbel... Ebû Hüreyre'den rivayet etti ki; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Kıyametten önce aldatıcı seneler olacaktır.
O se­nelerde doğrular yalan, yalancılar doğru söyler, güvenilir kimse hıyanet eder, hâin kimseye güvenilir ve değersiz kimseler söz sahibi olurlar."

Ahmed b. Han­bel, 2/338.


Trakya'da yaşanmış gerçek bir olay :)



Yaşlı bir amca eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir.
Bunu gören trafik polisleri amcaya takılmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakmazsın golani? (Golan:Emniyet kemeri)
Amca: Dakmam işte beya
Polis: E bak gördün mu, şimdi ceza kescez.
Amca: Kes bakalım ne kesceesen de gidecem, acele işim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalım yoksam eşeğe mi?..
Amca: ???
Polis: Yani cezayı sana yazarsak 5 milyon ödeycen, eşeğe 3 milyon ödeycen
Amca: Bana kes o zaman.
Polis:Neden sana kescez be amca?
Amca:Onun sicili temiz olsun polis yabıcaz onu!